Türk ekonomisi içerideki kırılgan yapısı, dışarıdan gelen faiz baskısı ve ekonomiyi yönetenlerin inadı sebebiyle bugünkü hâle geldi. Alınan yanlış kararlarda ısrar edildi, sonuç vermeyen politikalar sürekli yine ve yeniden denendi. Gemi su ala ala, “artık dönülmez akşamın ufkuna gelindi.” Bugün gelen enflasyon verileri, bas bas bağırmamızdaki haklılık payını bir kez daha gösterdi. Ekonomi ilmiyle çelişen, kitapta yazılanın tam aksi yönde defalarca denenen adımlar; artık bizi çıkmaza sokmak üzere.
Haftalardır bilgimiz yettiğince yazmaya gayret ediyor, yorumlarımızı da sizlerle paylaşıyorum. Benin kısıtlı bilgim ve neredeyse hiç olmayan tecrübeme rağmen gördüğüm durumlar; ekonomiyi yönetenlerin dikkatini çekmedi. Vurdumduymaz tavrınız, senelerdir yaptığınız yanlışlarınız ve halktan kopuk anlayışınız %17 üstünde enflasyona, %19 oranında yüksek faize ve 8,70 civarlarında bir dolar/TL kuruna sebep oldu. Üretici fiyat endeksini yazmaya kalemim bile varmıyor, haftalardır döviz kuru yukarı gittikçe maliyet artar çünkü üretmek için ithal ediyoruz derken bunları kast ediyorduk. 2021 faiz artırım yılı olacaktır dedik, FED yalnızca ışık yaktı yurtdışında önden bindirmeli faizler gelmeye başladı. Yalnızca bu da değil dünya geneli bir kuraklık söz konusu bu da hububat fiyatlarını yukarı çekecektir, küresel enflasyon riski sınırlı varlıklarda yukarı yönlü hareketler görmemezin en büyük etkeni olacakken, emtia fiyatında salgın önlemlerinin gevşemesiyle oluşan-oluşabilecek aşırı talep de buna dahil edilebilir. Dolayısıyla artık yalnızca içeri ile değil dışarı ile de ilgilenmek zorundayız. Tarım tarafından beklediğimiz verim, mevcut şartlarda alınamayacak gibi gözükürken artan hububat fiyatları ve kur etkisiyle ithal tarım ürünleri bizi zora sokacak. Yüzyılda bir görülen salgınlardan biriyle mücadele ederken, piyasada tarih boyunca dolar hiç bu kadar çok olmamışken, birçok ülke hızla toparlanırken bizim bu durumda olmamız can sıkıcı...
Geçtiğimiz günlerde Fiyat İstikrar Komitesi isimli, isim seçimi çok yanlış, bir topluluk kurulmuştu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın böyle bir adım atması gerektiğini söylemiştik, dolayısıyla yerinde ve doğru bir hamleydi. Ancak komite kurulduktan sonra elektrik, doğalgaz ve suya yüksek oranda zam (yukarı yönlü fiyat düzenlemesi) yapıldı. Enflasyon ile mücadele etmekten bahsediliyor ancak temmuz enflasyonuna doğrudan %0,6 dolaylı yoldan %1,5 oranında yükseltecek zamlar yapılıyor. TCMB, zorunlu karşılık oranlarında bir düzeltmeye gitti. Yeterli olmaz ancak kuru belirli bir banda yerleştirebilecek bir hamleydi. Elbette bankacılık sektörü için riskler barındırıyor ancak genel müdürler yapılan toplantıda bunlara ikna edilmiş. Bu düzenlemeyle yine sıkı para politikası mesajı verilen piyasaya, Hazine ve Maliye Bakanı Elvan KGF’lere, basit bir şekilde, kredi pompalamaya devam edileceğini söyledi. Ardından, tarla ile market rafı arasındaki fiyat farkına müdahale edilemeyince, taksit sayılarında düzenlemelere gidildi. Bu ne yaman çelişki, bu nasıl ilişki? Bir karar verilmesi lazım, bir taraftan TCMB sıkı para politikası diye bağıracak öteki tarafta kamu hem harcayacak hem dağıtacak ama göstermelik de birkaç adım atacak. Bizim bir hikayemiz yok, bizim bir politikamız yok...
Şimdi bütün gözler 14 Temmuz’da TCMB’nin vereceği karara döndü. Bu enflasyon ile faiz indirimi intihar olur ancak indirim bekleyen yabancı kuruluşlar da mevcut. PPK’nın da faiz artırımına gitmek istediği gibi söylentiler de var. TCMB, faiz indirmemesi gerektiğini biliyor, olası bir artırım ekonomi yönetiminde değişiklikleri de beraberinde getirebilir. Dolayısıyla yine pas geçilir gibi gözüküyor. Fakat artık üçgen de zaman da daralıyor. Dolar için 8,53 ile 8,93 bant aralığı önemli, 8,93 civarları ve üzerindeki kapanışlar tehlike çanlarının çalması demektir. Ons altın tarafında 1760 altına sarksak da kapanış gelmedi ve hedefler gecikse de istikamet aynı. Gümüş ons tarafında ise salgının küresel etkisinin azalmasıyla daha sert yukarı yönlü hareketler görmemiz mümkün. Ancak global bir enflasyon söz konusu olduğu müddetçe emtialardaki güçlü duruş devam edecek. Tasarruflarınız şu dönemde çok kıymetli, lütfen riski yönetin ve enflasyona rağmen korunmaya çalışın.
Yurtiçi kırılganlık, küresel enflasyon ve faiz beklentileri ile uzun ve zorlu bir sürece girdik. Artık yaptığımız hataların telafisi olmaz, bedeli çok ciddi bir şekilde ödenir. O yüzden ekonomi ilmiyle çelişmemin bir manası yok, gereken yapılmalı.